ganimet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal.
Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı.
Feridun Fazıl Tülbentçi - Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân.
- Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı.
- Beklenmedik kazanç veya olanak.
- Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar. İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahitlere dağıtılır.
- Harpte düşmandan alınan mal.
- Düşmandan alınan mal.
Booty.
Plunder.
Spoil.
Godsend.
Capture.
Loot.
Pillage.
Prize.
Trophy.
Haul.
Swag.
Spoils.
Captured property.
ganimet almak
Capture, seize, make prize of, prize.
ganimet malı
- Osmanlılarda ganimetten devlet hazinesine ayrılan beşte bir ile madenlerden ve gömülerden sağlanıp kimsesizlere, yoksullara ve yolculara verilmek üzere ayrılan gelir.