ezbere bilen ne demek?
- Word perfect.
word
- Söz
- Sözcük, kelime
- Lafız
- Lakırdı, laf
- Vaad, söz
- Haber, malumat
- Parola
- Emir, işaret, kumanda
- Gen
- Söylemek, ifade etmek
ezbere bilmek
- 1) bir yerin her yanını iyice bilmek: Buraların altını ezbere bilirim, ezbere. -S. F. Abasıyanık. 2) bir şeyin bütün niteliklerini çok iyi öğrenmiş olmak: Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi. -Halikarnas Balıkçısı.
- Know by heart.
ezbere almak
- Dikkat etmeden satın almak.
bilen
- Bilgisi olan, bilgin, alim.
- bilgili, görgülü, anlayışlı
- Bilgili, görgülü, anlayışlı.
- [Bilen people] adj. knowing, recognizant, cognizant, au fait, conversant.