bilenmek ne demek?
- Bileme işine konu olmak, keskin duruma getirilmek.
- Bir işe yoğun bir biçimde hazırlanmak, konsantre olmak
İkisi de doyasıya tatlı bir gece geçirmek için bilenmiş gibiydiler.
B. R. Eyuboğlu - Hırslanmak, aşırı derecede istemek.
- To be sharpened, be whetted.
bilenme
- Bilenmek işi.
- Whet.
bilen
- Bilgisi olan, bilgin, alim.
- bilgili, görgülü, anlayışlı
- Bilgili, görgülü, anlayışlı.
- [Bilen people] adj. knowing, recognizant, cognizant, au fait, conversant.