engelleyici en düşük derişim ne demek?

1. Minimal inhibitory concentration.

minimal

1. Minimum.
2. En az
3. In a partially ordered set, a minimal element is one that does not follow another in the ordering This is not to be confused with minimum.
4. Irreducibly , minimally , picayune.
5. Of, pertaining to, or having a character of, a minim or minimum; least; smallest; as, a minimal amount or value.
6. The least possible; 'needed to enforce minimal standards'; 'her grades were minimal'; 'minimum wage'; 'a minimal charge for the service'.
7. Widely used word in mathematics that generally means atomic or unsimplifiable For example, prime numbers are minimal with respect to factorization of whole numbers.
8. En az, en aşağı, asgari minimal art biçim ve renk gibi unsurları en basit veya temel öğelerine indirgeyen bir sanat şekli.
9. En az, asgari, en düşük

engelleyici

1. Bir faaliyeti ya da olayı kontrol eden ya da engelleyen herhangi bir madde. İnhibitör.
2. Bir faliyeti veya olayı kontrol eden veya önleyen madde, inhibitör.
3. Inhibitor.
4. Inhibiteur
5. Inhibire:engel olmak

engelleyici fiyatlandırma

1. Yerleşik firma ya da firmaların fiyatlarını, piyasaya yeni rakiplerin girmesini önleyecek düzeyde tutmasına yönelik fiyatlama stratejisi.
2. Preemptive pricing.

en

1. Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
2. Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
3. Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
4. Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
5. Erime noktasının kısaltılmış şekli.
6. Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
7. Bk. genişlik
8. This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
9. Infinitive ending -an.
10. See Em.

düşük

1. Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış.
2. Az.
3. Değeri azalmış.
4. İktidardan düşmüş veya düşürülmüş.
5. Dil bilgisi kurallarına uymayan.
6. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II).
7. Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
8. Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
9. Yavru atma.
10. Fallen.

Türetilmiş Kelimeler (bis)