engel çıkarmak ne demek?
- Bir işin yapılmasını zorlaştırmak.
Aslında bütün mesele, düğün için engel çıkarmakta.
N. Hikmet - Bir işin yapılmasını engellemek
- Cast a damp over.
engel çıkmazsa
- Deo volente.
engel
- Zorluk
- Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia
- Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken, çerçeve ile tabandan kurulu tahta düzenek.
- Bir geçişi, bir değişimi ya da göçü önleyici erkil sınırı.
- Güçlük
- Bir aracın gidişiniengelleyen nesne.
- Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
- Bk. çitli engel
- İlik, düğme.
- Obstacle.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
- Belch.
- Dislocate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
engel çıkmazsaengelengel aşmakengel atlamakengel balığıengel çubuğuengel deneyiengel duyumuengel eğrisiengel fonksiyonuengebeengebe yağmuruengebelerengebeliengebeli araziçıkarmakçıkarmaçıkarma birliğiçıkarma eğiliminde olançıkarma gemisiçıkarma harekatıçıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmek