emniyet etmek ne demek?
- Güvenmek
Hele emniyet ettiğim birkaç uyanık arkadaşla bulunduğum zaman bülbül gibi ötüyordum.
R. N. Güntekin - Inanmak, emniyet etmek
- To trust.
- To entrust.
- To rely upon.
güvenmek
- Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek
- Fall back upon a thing.
- Pin one's faith on.
- Give credence to.
- Place reliance in.
- Place reliance on.
- Rely on.
- Trust.
- Count on.
- Have confidence in.
emniyet ağı
- Bk. güvenlik ağı
- Safety net.
emniyet altına almak
- Korumak.
- To make safe, to secure.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.