emek geliri ne demek?
- Bk. ücret
ücret
- İş gücünün karşılığı olan para ve mal
- Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
- Üretim faktörlerinden biri olan emeğin üretimden aldığı pay, diğer bir deyişle emek faktörünün fiyatı.
- İşçilere üretim sürecine katılmaları karşılığında belli sürelerde yapılan ödeme. krş. maaş
- Emek karşılığında alınan para.
- Bk. ödemelik
- Hizmet karşılığı verilen şey.
- Dues.
- Charge.
- Terms.
emek göçü
- Emeğin sermaye ve doğal kaynaklara göre bol ve dolayısıyla ücretlerin daha düşük olduğu ülke veya bölgelerden, kıt olduğu dolayısıyla ücretlerin daha yüksek olduğu ülke veya bölgelere doğru hareketi.
- Labour immigration, labour emigration.
emek gücü
- Bk. emek
geri
- Arka, bir şeyin sonra gelen bölümü, art, alt taraf, ileri karşıtı
- Bundan başkası
- Son, sonuç.
- Bir şeyin sona kalan bölümü.
- Geçmiş, mazi
- Hayvanda boşaltım organının dışı.
- Eksik gösteren (saat).
- Aptal, anlayışsız.
- Araba üzerine gerilerek kenarları arabanın korkuluğuna tutturulan ve içine saman veya tahıl doldurulan büyük kıl çuval.
- Vücudun ortasından geçen çizgiyle dar açı yapan çizginin gösterdiği ve ilerinin karşıtı olan yön.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
emek göçüemek gücüemek gücü politikasıemek gücüne katılım oranıemek akışkanlığıemek aranımıemek artıran teknolojik ilerlemeemek arz fazlasıemek arzıemekemek bolluğuemek çekmekemek değer kuramlarıemek değer teorileriemeeme seme yaramamakeme yaramakEMEAemeçgelirin anamala çevrilmesigelirin faizi karşılama oranıgelirin fonksiyonel dağılımıgelirin işlevsel dağılımıgelirin marjinal faydasıgelirin sermayeye çevrilmesigelirin yeniden bölüşümügelirin yeniden dağılımıgelirini tam göstermemekgelirgelir akım devresigelir bağlamagelir bağlamakgelir beyannamesigelibolugeliçgelidgeliditygelif