emaneti iç etmek ne demek?

  1. (en)Feather one's own nest.

emanet

  1. Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
  2. Bir kimse ile birine gönderilen şey.
  3. Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer.
  4. Can, ruh.
  5. Bk. vedia.
  6. Bk. koruyum
  7. 1. emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse. 2. osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim.
  8. Korunmak için birine veya bir yere bırakılan kimse.
  9. Can.
  10. Eminlik. İstikamet üzere bulunmak.

emanet ata binen tez iner

  1. Ödünç alınmış araçlarla girişilen işler çok kez yürütülemez.

  1. Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı
  2. Oyuk şeylerin boşluğu.
  3. Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta.
  4. Toplu bir durumda bulunan kimse
  5. Nesnelerin arasında bulunan kimse veya nesne.
  6. Ten ile dış giysiler arası
  7. Kabuğu olan veya dışı kabuk durumunda bulunan yiyeceklerde kabuğun sardığı bölüm.
  8. Pirinç, soğan ve baharatla hazırlanan, dolmalarda kullanılan karışım.
  9. Kapalı yerlerde geçen görünçlükleriiçine alan çekim
  10. İşlikte, kapalı yerlerde çevrilmiş çekim. Dış'ın karşıtı.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

emanetemanet ata binen tez ineremanet bırakmakemanet bürosuemanet dolabıemanemanagoglaremanasyonemanatemanat ı mukaddeseemaema yi galızaemaciateemaciatedemaciatedlyiç acemilikiç acısıiç açıiç açıcıiç açıcılıkiç açıklıkiç açiiç açmakiç afrika evcil leyleği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın