effusive rocks ne demek?
- Dış püskürük kayaçlar
dış
- Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı
- Bir konunun kapsamına girmeyen şey.
- Görülen, içte bulunmayan yüzey.
- Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları.
- Bireyin ötesinde bir varlığı olan.
- Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan.
- Yabancı ülkelerle ilgili.
- Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim.
- Açık havada geçen görünçlüklerin yer aldığı çekim; bu anlamda, kapalı bir yerde çevrilse bile, görüntüleri açık havayı, işlikdışını gösteren çekim için de kullanılır
- Açık havada çevrilmiş çekim. İç'in karşıtı.
effusive
- Bol miktarda dökülen, akan, taşan
- Coşkun, heyecanlı, taşkın
- Volkanik kayaların yer yüzeyinde katılaşmasıyla ilgili
- Dökülen, akan, bol, taşkın, coşkulu
effusively
- Taşarak
- Coşkuyla
- Bol bol
- Dökülerek
rocks
- Taşaklar