effuse ne demek?
- Yayılmış
- Ağzı açık (bazı kabuklu hayvanlar).
- Dışarı akıtmak, dökmek
- Yaymak.
- Dışarı akıtmak, dökmek, sızdırmak
- Açılmak, sızmak, yayılmak
yayılmış
- Effuse, extended, outspread, spread.
effusion
- Efüzyon, açılma
- Taşkınlık, coşkunluk
- Bolluk
- Delikten yayınma
- Dökme
- Dökülen veya akan şey
- İçini dökme, coşkun hislerin etkisi altında yazılan yazı
- Bedenin içinde kanın damarlardan başka dokulara akması.
- Akıtma, akma
effusive
- Bol miktarda dökülen, akan, taşan
- Coşkun, heyecanlı, taşkın
- Volkanik kayaların yer yüzeyinde katılaşmasıyla ilgili
- Dökülen, akan, bol, taşkın, coşkulu