rock ne demek?
- Kaya
- Kaya parçası
- Kaya gibi kuvvetli şey
- Büyük mücevher, elmas
- Akide şekeri
- Sallamak, sallanmak, sallayarak uyutmak, sarsmak, şok etmek, zorlaştırmak, sarsılmak, şok olmak, rock yapmak (dans), ırgalamak
- Rock müziği
- Felâkete sebep olan şey
- Sallamak
- Beşik sallamak, sallayarak
- Kaya güvercini
kaya
- Büyük ve sert taş kütlesi
- Kayaç.
- Kayalık sarp dağ.
- Büyük ve sert taş kütlesi.
- Rock cliff.
- Rock precipice.
- Palisade.
- Rock.
rock a boat
- Botu sallamak, tekneyi sallamak, bir tekneyi ileri geri sallamak, teknenin sallanmasına sebep olmak
rock a cradle
- Beşik sallamak