eş zamanlı çalışma ne demek?
- Concurrent execution
concurrent
- Yardımlaşan
- Kesişen
- Uyuşan
- Birleşen
- Eş zamanlı olan
eş
- Bkz. döleşi
- Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzer
- Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
- Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri.
- İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner.
- Kuma, ortak.
- Arkadaş.
- Etene.
- Dölütle dölyatağını birbirine birleştiren, doğum sırasında çocuktan sonra çıkan; halk arasında çocuklaeş tutulan, bu nedenle çocuğun yazgısını, karakterini, gelecekteki işini etkileyeceği inancıyla birtakım geleneksel ve büyüsel işlemlerden geçirilen zar.
- Equal.
eş açı
- Congruent angle
zamanlı
- Zamanı olan.
- Uygun bir zamanda.
- Timely.
- Well-timed.
çalışma
- Çalışmak işi, emek, say
- Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması.
- Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün.
- Emekçinin düşünsel veya bedensel gücünü bir mal veya hizmet üretim sürecinde kullanması. krş. emek
- Belirli bir düzenin belirli bir güçle işletilmesine dayanan araçlarda, bu düzenin devinime geçmesi.
- Bünyesindeki suyun azalması ya da çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının değişmesi.
- Bk. çalışma
- Çalışmanın yapısı, yapılan ölçümlerin seçimi ve onların sıklıkları d
- Oyuncuların ayaktopu oyununda gerekli olan kıvamı elde etmek ve korumak için gövdeleriyle ya da topla yaptıkları devinimler.