zamanlı zamansız ne demek?
- Gelişigüzel zamanlarda, vakitli vakitsiz
Onun büyükelçilik konutuna zamanlı zamansız gelip gitmesine aldırış etmiyordu.
E. Bener - Zarf.
zamanlı
- Zamanı olan.
- Uygun bir zamanda.
- Timely.
- Well-timed.
zamanlık gövde
- Bkz. Gövde.
zamansız
- Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz.
- Uygun olmayan bir zamanda yapılarak.
- Ill-timed.
- Inopportune.
- Out-of-season.
- Unseasonable.
- Untimely.
- All too soon.
- Not well-timed.
- Ill- timed.