durumu iyi ne demek?
- Well situated.
well
- Inanmıyorum!, yok artık!, olamaz!
- Pekâlâ! Ya! Hayret! Olur şey değil! Sahi ! Eh ! Haydi
- Fışkırmak, kaynamak
- (better, best) iyi, güzel, hoş, ala, iyice
- Iyi, güzel, yolunda.
- (we will) f. "we will (-eceğiz)", başka fiillerle kullanılan gelecek zaman fiili, -ecek, -acak (Yazılışı: we'll)
- Iyice.
- Hakkıyle, Iâyıkıyle
- We will, we shall.
- Çok, pek
durumu idare eden
- Saving.
durumu idare etmek
- Keep up appearances.
iyi
- İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
- Bol, yararlı, kazançlı.
- Çok.
- Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
- Esen, sağlıklı.
- Yerinde, uygun.
- Yeterli, yetecek miktarda olan
- Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
- (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
- Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
durumu idare edendurumu idare etmekdurumu bana açıkladurumu bozulmakdurumu denetledurumu düzelmekdurumu düzeltmekdurumu hemen kavramakdurumu kurtarandurumu kurtaran espridurumdurum açısıdurum almakdurum analizidurum baladıiyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadet