desperately in love ne demek?
- Karasevdalı
karasevdalı
- Karasevdaya tutulmuş, melankolik.
- Melancholic.
desperately
- Vahim
- Aşırı
- Son derece
- Umutsuzca, can havli ile
desperate
- Gözü kara
- Korkunç, vahim
- Azgın, aşırı
- Tehlikeli
- Çaresiz, umutsuz
- Ümitsiz
- Çaresizlikten deliye dönmüş
- Vahim, müthiş
- Dehşetli
- Her şeyi göze almış
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
love
- Sevmek, aşık olmak.
- Sevmek
- Sevgi, muhabbet, aşk
- Sevgili, yâr, dost