defi hacet etmek ne demek?
- Aptes bozmak. Tuvalet ihtiyacını gidermek.
defi hacet
- Abdest bozmak. (Osmanlıca'da yazılışı: def-i hâcet)
defi
- Taraflardan birinin kendisine açılan davada borçtan kurtulmak için başvurduğu her türlü yol.
- Bk. savu
- savu (Yazılışı: def'i)
- Kızgın olan nesne.
- Plea.
- Vigorous repulsion.
- Defence.
- Exception.
- Incidental plea.
- Motion.
hacet
- Tanrı'dan veya kutsal sayılan kişiden beklenen dilek
- Herhangi bir şey için gerekli olma, gereklilik, lüzum.
- Küçük veya büyük abdest.
- İhtiyaç duyulan şey, gerekli şey
- (C.: Hacat) İhtiyaç, lüzum, muhtaçlık. (Osmanlıca'da yazılışı: hâcet)
- Need.
- Requirement.
- Necessity.
- The need to relieve oneself.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.