dayanak noktası ne demek?
- Yapılarda bir bölümün ağırlığını taşımaya yarayan öge.
- Dayanak.
- Base.
- Post.
- Mainstay.
- Anchor.
- Hinge.
- Hold.
dayanak
- Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet.
- Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt.
- Destek, dayanak noktası
- Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel.
- Altta bulunan; temel. Niteliklerin taşıyıcısı; kendisine bir şey yüklenilen şey, töz. Bir gerçekliğin onaylanması için olayların (görüngülerin) arkasında ya da altında bulunması gereken şey.
- Ağaçişleri makinelerinde, işlenen parçayı gerekli konumda ve yönde ilerletmeye yarayan aygıt.
- Support.
- Prop.
- Rest.
- Base.
dayanak açınığı
- Söylemeyi kolaylaştırmak için bir kelimedeki bazı abanık öbeklerinin arasına katılan açınık. lutuf küfür, vasıl, nesil kelimelerindeki ikinci açınıklar birerdayanak açınığıdır.
- Voyelle d'appui
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dayanakdayanak açınığıdayanak belgesidayanak bulmakdayanak duvarıdayanak fonksiyonudayanak yıldızıdayanaklıdayanaklıkdayanaksızdayanacak gücü kalmamakdayanağı kalmamakdayanağı olmayandayandayadayahatundayakdayak arsızıdayak atmanoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu