davut peygamber ne demek?
- Psalmist.
davut
- İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.
- İbranca’da “sevgili, aziz” anlamında olduğu sanılıyor.
- Davut Peygamberin adı.
davud
- kendisine kitap olarak zebur'un gönderildiği büyük peygamberlerden biri. kur'an-ı kerim'de 16 yerde ismi geç - türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
- Kur'an-I Kerim'de ismi geçer ve Beni İsrail Peygamberlerindendir. Hz. Süleyman'ın (A.S.) babasıdır. Hem Peygamber, hem Sultandı. İbranice Zebur kitabı kendisine nazil olmuştur. Sesi çok güzeldi. M.Ö. 1010 da vefat ettiği nakledilir. (Bak: Yuşa)(Telyin-i hadid, en büyük bir ni'met-i İlahiyyedir ki; büyük bir peygamberinin fazlını, onunla gösteriyor. Evet, telyin-i hadid, yani demiri hamur gibi yumuşatmak ve nühası eritmek ve madenleri bulmak, çıkarmak; bütün maddi sanayi-i beşeriyyenin aslı ve anasıdır ve esası ve madenidir. İşte şu ayet işaret ediyor ki: "Büyük bir Resule, büyük bir Halife-i Zemine, büyük bir mucize suretinde, büyük bir ni'met olarak; telyin-i hadiddir ve demiri hamur gibi yumuşatmak ve tel gibi inceltmek ve bakırı eritmekle ekser sanayi-i umumiyeye medar olmaktır." Madem bir Resule; hem halife, yani hem manevi hem maddi bir hakime, lisanına hikmet ve eline san'at vermiş. Lisanındaki hikmete sarihan teşvik eder. Elbette elindeki san'ata dahi tergib işareti var. Cenab-ı Hak, şu ayetin lisan-ı işaretiyle manen diyor:"Ey beni-Adem! Evamir-i teklifiyeme itaat eden bir abdimin lisanına ve kalbine öyle bir hikmet verdim ki; herşey'i kemal-i vuzuh ile fasledip hakikatını gösteriyor ve eline de öyle bir san'at verdim ki; elinde balmumu gibi demiri her şekle çevirir. Halifelik ve padişahlığına mühim kuvvet elde eder. Madem bu mümkündür, veriliyor. Hem ehemmiyetlidir. Hem hayat-ı içtimaiyenizde ona çok muhta--cşi--nız. Siz de evamir-i tekviniyeme itaat etseniz o hikmet ve o san'at, size de verilebilir. Mürur-u zamanla yetişir ve yanaşabilirsiniz." İşte beşerin san'at cihetinde en ileri gitmesi ve maddi kuvvet cihetinde en mühim iktidar elde etmesi; telyin-i hadid iledir ve izabe-i nühas iledir. Ayette nühas "kıtr" ile tabir edilmiş. Şu ayetler, umum nev-i beşerin nazarını şu hakikate çeviriyor ve şu hakikatın ne kadar ehemmiyetli olduğunu takdir etmeyen eski zaman insanlarına ve şimdiki tenbellerine şiddetle ihtar ediyor... S.) (Osmanlıca'da yazılışı: dâvud (a.s.))
peygamber
- İnsanlara Tanrı'nın buyruklarını bildiren, onları Tanrı yoluna, dine çağıran kimse, yalvaç, elçi, resul, nebi.
- Allah tarafından kullarına haber götürmekle görevlendirilmiş seçkin insan. Nebi, Rasul. - yalnız peygamberlere mahsus bir isimdir
- (Peygamber) Allah'tan haber getiren. Allah'ı, ahireti, zararlı ve faydalı şeyleri tanıtan. Nebi. (Bak: Mefhar-ı kainat, Muhammed (A.S.M.), Nübüvvet, Resül)
- Prophetess.
- Prophet.
- Seer.
- Prophet yalvaç.
- Elçi.
- Resul.
- Nebi.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
davutdavuddavudıdavudidavuldavul birinin boynunda, tokmak bir başkasının elindedavdavadava açılması zorunluğu ilkesidava açmadava açmada özerklikpeygamberpeygamber ağacıpeygamber balığıpeygamber çiçeğipeygamber devesipeygamber dikenipeygamber katiliPeygamber kılıcıpeygamber otupeygamber öküzüpeygampeygamaver