daha sesli çalmak ne demek?
Play up.
play
- Oynamak
- Eğlenmek
- Hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak
- Çalgı çalmak
- Rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak
- Kumar oynamak
- Su fışkırtmak (flskıye)
- Hortumla fışkırtmak
- Ateş etmek (top)
- Hareket ettirmek, gezdirmek
daha sesli bağırmak
Outcry.
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
More.
Over.
Still.
Only.
sesli
- Sesi olan, ses çıkaran.
- Ses çıkararak.
- Ünlü.
Audible.
Vocal.
Voiced.
Noisy.
Sounding.
Sonant.
Vowel.
çalmak
- Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
- Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
- Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
- Ses çıkarmak, ses vermek
- Atmak, çarpmak, vurmak.
- Yoğurt yapmak için sütü mayalamak, katıp karıştırmak
- Üzerine sürmek.
- Bozmak, zarar vermek
Chime.
Peal.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
daha sesli bağırmakdahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdahdah etmekseslisesli alıcısesli çaldırmaksesli çalmaksesli çerçevesisesli darbesesli dipliksesli duyurusesli evirimsesli filmsesle bastırmaksesle ifade edilmişsesle ilgiliseslemseslem vidası