daha aydınlık bir oda gösterir misiniz ne demek?
- Would you please show me a brighter room.
daha
- Şimdiye kadar, henüz.
- Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
- Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bundan başka, bunun dışında
- Bir çeşit çocuk oyunu.
- Kaba kuşluk vakti.
- More.
- Over.
- Still.
- Only.
daha açık bir tonunu görmek istiyorum.
- Shade: i would like to see a lighter shade.
aydınlık
- Bir yeri aydınlatan güç, ışık
- Bir yapının ortasına gelen oda ve öbür bölümlerin ışık alması için, damın ortasından zemine kadar açılan boşluk.
- Işık alan.
- Kolay anlaşılacak derecede açık olan, vazıh.
- Kötülükten uzak, temiz, saf.
- Bir yüzeyin ya da ortamın ışıklı olması hali.
- Bright.
- Sunny.
- Luminous.
- Sunlit.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha azdaha az şeydahdah etmekaydınlıkaydınlık bacasıaydınlık çağaydınlık niceliğiaydınlık reaksiyonlarıaydınlık saçmakaydınlık tarafaydınlık ve güneş tanrısıaydınlıka çıkmakaydınlıkların düzgünyayılmışlık çarpanıaydınlıaydınlığa çıkarmakaydınlığa kavuşturmakaydınlandırmakaydınlanmaaydınlanma çağıaydınlanmacıaydınlanmacılık