dıştan gelme ne demek?
- Bkz. Önüm.
dıştan gelen
- Incidental.
dıştan alıcı
- Uğraşısı yurda yabancı kökenli mallar getirmek olan dıştanalıcı.
- Importer.
- Importateur
gelme
- Gelmiş olan.
- Yetişme.
- Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi.
- Gelmek işi.
- Coming.
- Concourse.
- Arriving.
- Arrival.
- Originating from.
- Derived from.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dıştan gelendıştan alıcıdıştan alıcı belgesidıştan alım özencesidıştan alım yasaklarıdıştan evlenmedıştandıştan evlilikdıştan ısıtmalı fırındıştan tek ayak kapmadıştabandıştaban yürüyüşüdıştakidıştaki alemdışdış açıdış açı oluşturan iki siperdış açıkdış akışmagelmegelme açısıgelmekgelmesi icap edengelmesini emretmekgelmesini sağlamakgelmeyen kimsegelgel castinggel demesi kolay ama git demesi güçtürgel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eylemegel electrophoresis