düzensiz bırakmak ne demek?
- Litter up.
litter
- Döküntü, çer çöp yığıntısı
- İntizamsızlık, karışıklık
- Kedi veya köpek gibi hayvanın bir defada doğurduğu yavrular
- Tahtırevan
- Sedye
- Hayvanları yatırmak için serilen saman veya kuru ot
- Karmakarışık etmek
- Doğurmak, bilhassa birden çok yavru doğurmak
- Ahırda hayvanın altına yataklık ot sermek
düzensiz
- Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam
- Sistemsiz.
- Desultory.
- Disorganized.
- Disordered.
- Chaotic.
- Irregular.
- Unsteady.
- Untidy.
- Out-of-trim.
düzensiz aralıklarla
- By snatches, in snatches.
bırakmak
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
- Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
- Break oneself of a habit.
- Leave.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düzensizdüzensiz aralıklarladüzensiz balıklardüzensiz bir şekildedüzensiz borçlardüzensiz çalkantıdüzensiz çekimlidüzensiz çekimli addüzensiz çerçevelemedüzensiz çizgidüzensekmelerideğiştirdüzenseldüzendüzen açıklamasıdüzen akçesidüzen bağıdüzen etkisibırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe