düzenlemek ayarlamak ne demek?
- Bir aracı düzenine koyup, doğru işlemesini sağlamak.
- Regulate.
- Régler
düzenlemek
- Düzenli, düzgün duruma getirmek, düzen vermek, tanzim etmek.
- Yapmak, hazırlamak
- Düzenleme yapmak.
- Müzik aletlerini akort etmek.
- Get up.
- Give.
- Grade.
- Lay out.
- Methodize.
- Mount.
düzenleme
- Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman.
- Düzenlemek işi, tertip, organizasyon.
- Güreş karşılaşmalarını düzenleyip yapılmalarını sağlama.
- Görünge kurallarına dayanılarak, varlıkları ve nesneleri uzayda en uygun biçimde yerleştirme yoluyla görüntüye derinlik kazandırma çabası
- İşlikteki ışık kaynaklarının, görünçlüğün gereklerine, oyuncuların ve alıcının devinimlerine göre yer, yön, yeğinlik bakımından hazırlanması.
- Ayarlama, bir olayın seyir veya gelişimini kontrol altında tutma.
- Biyolojide organizmanın değişen koşullara bağlı olarak uyum göstermesi.
- Composition, frame composition,.
- Adjustment, lighting.
- Arrangement.
ayarlamak
- Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak.
- Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek.
- İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek biçimde düzenlemek.
- Kandırmak.
- Ölçü aletlerinin derecelendirilmesi.
- Ölçü aletlerinin hatasının bulunması.
- Ölçü aletlerinin gelişi güzel seçilen ölçeğine karşı gelen mutlak değerleri deneysel olarak bulma işlemi.
- Calibration.
- Collimate.
- Assay.