ayarlamak ne demek?
- Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak.
- Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek.
- İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek biçimde düzenlemek.
- Kandırmak.
- Ölçü aletlerinin derecelendirilmesi.
- Ölçü aletlerinin hatasının bulunması.
- Ölçü aletlerinin gelişi güzel seçilen ölçeğine karşı gelen mutlak değerleri deneysel olarak bulma işlemi.
- Calibration.
- Collimate.
- Assay.
- Adjust.
- Regulate.
- Calibrate.
- Tone.
- Trim.
- Standardize.
- Arrange.
- Budget.
- Draw up.
- Fix up.
- Gear.
- Justify.
- Lay on.
- Measure.
- Proportion.
- Reset.
- Scale.
- Square.
- Syntonize.
- Time.
- Tune.
- Contrive.
- Coordinate.
- Modulate.
- Wangle.
- To adjust.
- To tune.
- To regulate.
- To fix.
- To set.
- To fix sb up.
- To supply.
- To get.
- To lay sth on.
- To chat up.
- To assay.
- To test.
- To gauge.
- To arrange.
- To put in order.
- Calculate.
- Condition.
- Correct.
- Focus.
- Secure.
- Shape.
ayarlama
- Ayarlamak işi.
- Bir ölçü aracının gösterdiği değerleri, ölçek olarak kabul edilen ya da doğruluğuna güvenilen başka bir araca göre düzenleme.
- Bk. bölmelendirim
- Bir ölçüm aygıtını amaca uygun olarak derecelendirme.
- Bir ölçmede yapılan yanılgı sınırlarını saptama.
- Standartlaştırma.
- Adjust.
- Adjustment.
- Calibration.
- Tuning.
ayarlama direnci
- Calibration resistance