düzenleme ne demek?
- Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman.
- Düzenlemek işi, tertip, organizasyon.
- Güreş karşılaşmalarını düzenleyip yapılmalarını sağlama.
- Görünge kurallarına dayanılarak, varlıkları ve nesneleri uzayda en uygun biçimde yerleştirme yoluyla görüntüye derinlik kazandırma çabası
- İşlikteki ışık kaynaklarının, görünçlüğün gereklerine, oyuncuların ve alıcının devinimlerine göre yer, yön, yeğinlik bakımından hazırlanması.
- Ayarlama, bir olayın seyir veya gelişimini kontrol altında tutma.
- Biyolojide organizmanın değişen koşullara bağlı olarak uyum göstermesi.
- Composition, frame composition,.
- Adjustment, lighting.
- Arrangement.
- Setting.
- Organizing.
- Reorganization.
- Regulation.
- Collocation.
- Distribution.
- Execution.
- Hatcher.
- Layout.
- Make-up.
- Trimming.
- Alignment.
- Composition.
- Control.
- Disposal.
- Disposition.
- Ordering.
- Organization.
- Preparation.
- Formulation.
- Accomodation.
- Design.
- Devising.
- Rectification.
- Timing.
- Equipment.
- Relaying.
- Systemizing.
- Improvement.
- Planning.
- Commutation.
- Coordination.
- Adjusting.
- Adjustment.
- Grouping.
- Governing.
- Confection.
- Colloca.
- 1, Bildgestaltung, Komposition der Bild, 2. Ausleuchtung
düzenleme denetimi
- An edit control
düzenleme haznesi
- Balancing reservoir