dürüstlük ne demek?
- Doğruluk
Onlardan aynı bağlılığı ve dürüstlüğü beklermiş.
H. Taner - Honesty.
- Uprightness.
- Probity.
- Correctness.
- Straightforwardness.
- Fairness.
- Righteousness.
- Faithfulness.
- Sincerity.
- Squareness.
- Conscientiousness.
- Correctitude.
- Directness.
- Erectness.
- Evenness.
- Incorruptibility.
- Incorruption.
- Integrity.
- Justice.
- Recti.
- Candour.
- Character.
- Equity.
- Principle.
- Propriety.
- Rectitude.
- Right.
- Truth.
- Frankness.
doğruluk
- Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
- Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması.
- Ölçülen bir büyüklüğün, doğru veya doğru olduğu kabul edilen değerle, bir analitik sonuç arasındaki yakınlığın bir ölçüsü; bu yakınlık hata cinsinden ifade edilir.
- Kendilerine test uygulanan kimselerin sayısı ile doğru olarak yanıtlanan test maddeleri sayısı arasındaki oran.
- Test puanlarında yanlış bulunmaması durumu.
- Candour.
- Correctitude.
- Correctness.
- Directness.
- Evenness.
dürüstlükdürüstlük kuralları
- Objektif hüsn- i niyyet.
dürüst
- Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)
- Kurallara uygun, yanlışsız
- Bütün, tam.
- Doğru, düzgün, sağlam.
- Sıhhati yerinde, sağ, sahih, salim.
- Honest.
- Straightforward.
- Above-board.
- Conscientious.
- Right-minded.