dürüst davranış ne demek?
- Plain dealing.
plain
- Düz
- Sade, şatafatsız, süssüz, basit
- Açık, vazıh
- Dobra dobra söylenmiş
- Alelade
- Baharatsız, sade (yiyecek)
- Sadece
- Ova, düzlük
- Düzlük, ova
dürüst davranmak
- Level with smb.
dürüst
- Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)
- Kurallara uygun, yanlışsız
- Bütün, tam.
- Doğru, düzgün, sağlam.
- Sıhhati yerinde, sağ, sahih, salim.
- Honest.
- Straightforward.
- Above-board.
- Conscientious.
- Right-minded.
davranış
- Davranma işi veya biçimi, tutum, davranım, muamele, hareket
- Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.
- Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü.
- Kişinin özellikle ahlâk bakımından gösterdiği davranım.
- Bir kimsenin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullar dolayısıyle geliştirdiği ve onu aynı durumdaki kimselere yaklaştıran davranımların tümüne verilen ad. 3-Bir kimse ya da bir olay karşısında alınan durum.
- Demeanor.
- Demeanour.
- Manner.
- Doings.
- Bearing.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dürüst davranmakdürüstdürüst adamdürüst işdürüst kimsedürüst olamayandürüst olarakdürüst olmamadürüst olmayandürüst olmayan hareketlerdürüdürülmedürülmekdürülmüş şeyi açmakdürülüdavranışdavranış biçimidavranış bilgisidavranış bilimidavranış bilimleridavranış birleştirimidavranış bozukluğudavranış değerlemesidavranış kalıbıdavranış kayıt fişidavranıdavranılmadavranılmakdavranımdavranım örüntüsü