düşünceli bir halde ne demek?
- Pensively.
düşünceli bir biçimde
- Philosophically.
düşünceli
- Düşüncesi olan.
- Düşünerek davranan, anlayışlı.
- Kaygılı, tasalı
- Thoughtful.
- Considerate.
- Regardful.
- Circumspect.
- Wistful.
- Advised.
- Forethoughtful.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
düşünceli bir biçimdedüşüncelidüşünceli kişidüşüncelilikdüşünceldüşüncel çapdüşüncel diyoddüşüncel irgiteçdüşüncel sığaçdüşüncedüşünce alanının dışıdüşünce alışverişidüşünce ayrılığıdüşünce cümlesidüşündüşün düşün boktur işindüşün kidüşün oyunudüşünbilimbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase