düşünce ne demek?
- Düşünme sonucu varılan, düşünmenin ürünü olan görüş, mütalaa, fikir, mülahaza, ide
Anlaşmazlıklarda aracılığına, zor durumlarda düşüncesine başvurulur.
T. BuğraBu düşünce ona epeyce azap verdi.
Ahmet Midhat - Dış dünyanın insan zihnine yansıması.
- Niyet, tasarı.
- Tasa, kaygı, sıkıntı.
Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?
O. V. Kanık - İlke, yönetici sav.
- Zihinde tasarlanan, canlandırılan şey.
- Bir işin gerçekleşmesi ya da bir sorunun çözümü için zihince tasarlanan, aranıp bulunan yol.
- Düşünce sonucu bilincine varılan herhangi bir şey.
- Thinking.
- Reasoning.
- Sentiments.
- Thought.
- Belief.
- Idea.
- Opinion.
- Mind.
- Consideration.
- Judgement.
- Apprehension.
- Attitude.
- Cogitation.
- Conceit.
- Counsel.
- Fancy.
- Remark.
- Say-so.
- Sense.
- Voice.
- Ideo-.
- Argument.
- Communion.
- Conception.
- Estimate.
- Estimation.
- Judgment.
- Observation.
- Sentiment.
- Sight.
- View.
- Reflection.
- Anxiety.
- Worry.
- Estimate proselyte.
- Idea, thought, consideration.
düşünce alanının dışı
- Outfield.
düşünce alışverişi
- Karşılıklı görüş bildirme, fikir teatisi.