couse trouble ne demek?
- Başına bela olmak
couse a panic
- Ateşe vermek
couscous
- Kuskus, cuscus, Kuzey Afrikaâya özgü buğulanmış irmikle yapılan sebze ve etle servis edilen yemek
trouble
- Istırap, dert, keder, bela
- Başını ağrıtmak, eziyet vermek
- Zahmet vermek, canını sıkmak
- Rahatsız etmek, tedirgin etmek
- Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
- Zahmet etmek
- Üstünde durmak, dikkat etmek
- Üzülmek, telaşlanmak
- Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
- Sıkıntılı şey, mesele