troubled ne demek?

  1. Tedirgin, üzgün: meraklı
  2. Üzgün, sıkıntılı, rahatsız, bulanık

troubled waters

  1. Belirsizlik, bulanık sular, karışık durum

trouble

  1. Istırap, dert, keder, bela
  2. Başını ağrıtmak, eziyet vermek
  3. Zahmet vermek, canını sıkmak
  4. Rahatsız etmek, tedirgin etmek
  5. Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
  6. Zahmet etmek
  7. Üstünde durmak, dikkat etmek
  8. Üzülmek, telaşlanmak
  9. Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
  10. Sıkıntılı şey, mesele

Türetilmiş Kelimeler (bis)

troubled waterstroubletrouble confusiontrouble makertrouble makingtrouble oneselftroubadourtrou del oup
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın