trouble confusion ne demek?
- Gürültü
gürültü
- Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata
- Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma.
- Ses sinyalinin kalitesinde belirleyici olan tıslama, cızırtı ve uğultu gibi istenmeyen seslerin tümü.
- Yükselteç çıktısında gözlenen ve imlem girdisinde çeşitli nedenlerden kaynaklanan, asalak birleşenlerin yükseltilmesinden ileri gelen uyumsuz sesler.
- Yükselteç çıktısında gözlenen ve imlem girdisinde çeşitli nedenlerden kaynaklanan, asalak birleşenlerin yükseltilmesinden ileri gelen uyumsuz sesler.
- Görüntü veya ses sinyalini etkileyebilen ve sinyal tarafından taşınan bilgiyi bozabilen girişim.
- Bk. ses etkileri
- Analit sinyalinin gözlenmesine bozucu etki yapan herhangi bir sinyal.
- Noise.
- Sound.
trouble
- Istırap, dert, keder, bela
- Başını ağrıtmak, eziyet vermek
- Zahmet vermek, canını sıkmak
- Rahatsız etmek, tedirgin etmek
- Karıştırmak, altüst etmek, bulandırmak
- Zahmet etmek
- Üstünde durmak, dikkat etmek
- Üzülmek, telaşlanmak
- Zahmet, sıkıntı, üzgü, üzüntü
- Sıkıntılı şey, mesele
trouble maker
- Sorun yaratan
confusion
- Şaşkınlık, bozulma, utanma
- Karıştırma, birbirine karıştırma
- Karışıklık, keşmekeş, kargaşa
Türetilmiş Kelimeler (bis)
troubletrouble makertrouble makingtrouble oneselftrouble shootertrouble shootingtrouble spottroubledtroubled waterstroublelesstroubadourtrou del ouptroattrocartrocar trochartrochaictrochalconfusionconfusion matrixconfusion of debtsconfusion of goodsconfusion of marksconfusion of rightsconfusion of titlesconfusion reflectorconfusion worse confoundedconfusionalconfusingconfusinglyconfusabilityconfusableconfuseconfuse toconfused