confined ground water ne demek?
- Tutuk yeralti suyu
tutuk
- Akıcı, rahat konuşamayan.
- Eski işlevini göremez duruma gelmiş
- Kısılmış, tutulmuş, kesik
- Kapalı, tıkalı.
- Sıkıntılı
- Durgun, çekingen, sıkılgan.
- Tutuklu.
- Olması gereken gibi olmayan
- Efsun, büyü.
- Rehin, tutu.
confined
- Loğusalık yatağında olan
- Kapatılmış
- Mahsur
- Sınırlanmış, hapsedilmiş
confined to bed
- Yatalak
ground
- Karaya oturmak; karaya oturtmak.
- Dışarı çıkartmamak.
- Gerekçe, sebep, neden.
- Yer, zemin
- Toprak
- Yeryüzü
- Meydan, saha, arsa
- Mesafe, yer
- Denizin dibi, dip
- Mebde, prensip
water
- Su
- Deniz, göl, nehir
- Su birikintisi
- Gölek, gölcük, gölet
- Elmasın parlaklık ve şeffaflığı
- Hare, kumaşın şanjanı
- Mükemmellik, kalite
- Karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye
- Hafifletmek
- Sulamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
confinedconfined to bedconfined to the dayconfineconfine in a cageconfine oneself toconfine toconfidantconfidanteconfideconfide inconfide in s.o.confabconfab or conflabconfabulateconfabulationconfarreationgroundground air communicationsground air guided missileground almond hullsground anglingground antennaground attackground baby beefground ballground basedgrouchgrouchilygrouchinessgrouchogrouchy