cezaya boyun eğmek ne demek?
- Kiss the rod.
kiss
- Öpmek
- Dokunmak, değmek
- Hafifçe dokunmak
- Bilardoda hafifçe dokunacak surette bilyelere vurmak
- Öpuş öpücük, buse
- Hafif temas
- Çok hafif bir çeşit bonbon
cezaya ait
- Penal.
cezaya çarptırmak
- Cezalandırmak
boyun
- Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım.
- Sorumluluk.
- Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer.
- Üzeri
- Almaç ışıtacının koni biçimindeki bölümünden sonra gelen ve tarayıcı demetin oluşmasını sağlayan; artıuç, elektron topu, Wenhelt borusunun yer aldığı ince bir boruyu andıran bölümü.
- Bir hayvanın baş ve gövdesini birleştiren bölge.
- Baş ve gövdeyi birleştiren kısım.
- Birçok sestod da skoleksle strobila arasında halkalanmanın olmadığı kısım.
- Peck (of the tube).
eğmek
- Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek
- Sert bir cismi bükmek.
- Bend.
- Bevel.
- Buckle.
- Curve.
- Incline.
- Slant.
- Tilt.
- To bend.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
cezaya aitcezaya çarptırmakcezaya kalmakcezaya layıkcezayı ağırlaştırıcı sebeplercezaceza alanıceza almamakceza atışıceza çekmekcezboyunboyun alıştırmalarıboyun altı beziboyun aponevrozlarıboyun atardamarlarıboyun atkısıboyun bağıboyun bilmecesiboyun bir karış uzadıboyun borcuboyuboyu bacadan mı aştıboyu bosu devrilsinboyu boyuna huyu huyunaboyu eninden fazla