cez ne demek?

  1. Cezire, ada. Her tarafı su ile çevrilmiş olan kara parçası.
  2. Dereyi enine kesmek.
  3. Damarlı akik. Göz boncuğu adı verilen, kara alaca ve kıymetli bir süs taşıdır. (Osmanlıca'da yazılışı: cez')

ceza

  1. Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
  2. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
  3. Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
  4. Bk. ödek
  5. karşılık, mukabil, ivaz.
  6. Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
  7. Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
  8. Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
  9. (en)Punishment, penalty.
  10. (en)Imposition.

ceza alanı

  1. Futbolda bir oyuncunun bilerek yaptığı kural dışı davranışın penaltı ile cezalandırıldığı veya kalecinin topu elle tutmasına izin verildiği alan, penaltı alanı, ceza sahası, penaltı sahası.
  2. Bk. ödek alanı
  3. (en)Crease.
  4. (en)Penalty area.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

cezaceza alanıceza almamakceza atışıceza çekmekceza çizgisiceza davalarıceza davasıceza davası inhisarıceza değerlemesicece halice işaretice sync bayraklarıce sync flags
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın