kiss ne demek?
- Öpmek
- Dokunmak, değmek
- Hafifçe dokunmak
- Bilardoda hafifçe dokunacak surette bilyelere vurmak
- Öpuş öpücük, buse
- Hafif temas
- Çok hafif bir çeşit bonbon
öpmek
- Sevgi, saygı, bağlılık, teşekkür belirtmek amacıya dudaklarını bir şeye veya birine değdirmek
Kiss.
Caress.
Osculate.
To kiss.
kiss and be friends
- Barışmak
- Uzlaştırmak
- Arayı düzeltmek
- Bir araya getirmek
kiss and make up
- Öpüşüp barışmak, barışmak