buz tutmak ne demek?
- (sıvı için) üstünde buz oluşmak, buzla kaplanmak.
Soğuk bir Mart sabahı.. / Buz tutuyor her soluk.
F. N. Çamlıbel 
Freeze, ice up, ice over, crust.
buz tutma
- Denizin, gölün, akarsunun buz bağlaması, buz tutması.
- Frosting.
- Freeze.
buz tutmaz
- Ice free
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
buz tutmabuz tutmazbuz tutmuşbuz tutmuş karbuz takkesibuz teşekkülübuz tonbuz torbasıbuz torbasibuzbuz alanıbuz bacalarıbuz bacasıbuz bağlamabuz bağlamakbuz baltasibuz başlıkbuz bulutubuz çaglayanibubu abdestle daha çok namaz kılınırbu adam beni rahatsız ediyorbu akşambu akşam almam gerekiyor.tutmaktutmatutma akımıtutma aletitutma anodututma deneyituttut kelin perçemindentut tuttutacaktutaç