buz bağlamak ne demek?
- (sıvılar için) yüzeyi donmak.
- Bkz. buz tutmak
- To freeze.
buz tutmak
- (sıvı için) üstünde buz oluşmak, buzla kaplanmak.
- Freeze, ice up, ice over, crust.
buz bağlama
- Eksenucu ve orta kuşağın yeğin karasal iklim bölgelerinde akarsu, göl gibi içsularla az tuzlu denizlerin kışın yüzeyden az çok kalın bir buz katmanıyla örtülmesi.
- Ice-flood.
- Couverture englace
buz bacaları
- Dik yüzeylerde kırılmış piramit ya da ok biçiminde buz tomrukları.
- Seracs.
- Eispfeiler
- Seracs
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
buz bağlamabuz bacalarıbuz bacasıbuz baltasibuz başlıkbuzbuz alanıbuz bulutubuz çaglayanibuz çağıbubu abdestle daha çok namaz kılınırbu adam beni rahatsız ediyorbu akşambu akşam almam gerekiyor.bağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip