buruntu ne demek?

  1. Buru, sancı, bağırsak bozukluğu

    Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya.

    H. R. Gürpınar
  2. Ağrılı ıkınma.
  3. (en)Tenesmus.
  4. (en)Spasm of the colon.

burun

  1. Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı.
  2. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü.
  3. Kibir, büyüklenme.
  4. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
  5. Omurgalı hayvanlarda kısmen koklama sinirlerini taşıyan mukoza zarı ile örtülü bir çiftburun boşluğunu içine alan koku alma organı.
  6. Koku almaya yarayan, kıkırdak ve kemikten yapılmış organ, nazus.
  7. (en)Nasal.
  8. (en)Rhinal.
  9. (en)Nose.
  10. (en)Smeller.

burun ahtapotu

  1. burunda et büyümesinden kaynaklanan bu hastalığa tıp dilinde adenoid ve polip denir. hastanın burnundan soluması güçleşir. daha çok ağzından nefes alıp verir.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

burunburun ahtapotuburun akarıburun akariyozisiburun akıntısıburuburu zorlamasıburucburuçburukburbur marigoldburabura buraburacıkta
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın