buruk buruk ne demek?
- Buruk bir biçimde
Bu karnaval kaçırılır mı, diye buruk buruk gülümsedi.
T. Buğra
buruk
- Burulmuş olan.
- Tadı kekre olan (meyve)
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
- Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Bk. buruk
- Tadı kekre olan.
- Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
- Aksak, topaeğri basan.
- Kapalı havuz.
buruk
- Burulmuş olan.
- Tadı kekre olan (meyve)
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
- Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Bk. buruk
- Tadı kekre olan.
- Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
- Aksak, topaeğri basan.
- Kapalı havuz.
burukbay
- Buruk-bay.
buruk
- Burulmuş olan.
- Tadı kekre olan (meyve)
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
- Uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
- Bk. buruk
- Tadı kekre olan.
- Alınmış, kırılmış, gücenmiş.
- Aksak, topaeğri basan.
- Kapalı havuz.