buluş ne demek?
- Bulma işi veya biçimi.
- İlk defa yeni bir şey yaratma, icat.
- Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat
Bu orijinal buluşu Vali beye borçluyuz.
S. F. Abasıyanık - Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma.
- Yeni bir mal, üretim yöntemi tekniği ya da herhangi bir şeyin ortaya atılması, uygulamaya konması.
- İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.
- Herkesin kolay kolay düşünemeyeceği.
Discovery.
Invention.
Creation.
Contrivance.
Finding.
Find.
Brain child.
Brainchild.
Breakthrough.
Detection.
Innovation.
Puberty.
Original thought.
[Alm.Endeckung Fund
buluş belgesi
- Yeni bir şey bulana, bulduğu şeyden yalnız kendisinin ve yetkili kıldığı kimselerin yararlanabileceğini gösteren devletçe verilmiş belge, ihtira beratı.
buluş hakkı
- Bir buluşun veya o buluşun kullanma hakkının bir kimseye ait olduğunu gösteren belgeye karşılık kazanılan hak.