buluşak ne demek?
- Taşıt gidişgelişine ayrılmış yolların kesiştikleri yerlerde oluşan genişçe alanlar.
- Junction.
- Point de rencontre
buluş
- Bulma işi veya biçimi.
- İlk defa yeni bir şey yaratma, icat.
- Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat
- Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma.
- Yeni bir mal, üretim yöntemi tekniği ya da herhangi bir şeyin ortaya atılması, uygulamaya konması.
- Herkesin kolay kolay düşünemeyeceği.
- İlk kez yeni bir şey yaratma, icat.
- Discovery.
- Invention.
- Creation.
buluş belgesi
- Yeni bir şey bulana, bulduğu şeyden yalnız kendisinin ve yetkili kıldığı kimselerin yararlanabileceğini gösteren devletçe verilmiş belge, ihtira beratı.