bulanık hale getir ne demek?
- Make blurry
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
bulanık
- Bulanmış, duru olmayan bir biçimde
- Bulanmış olan, duru olmayan
- Bulutlu, kapalı (hava).
- Açık seçik görünmeyen, net olmayan.
- Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
- Niteliği tam anlaşılmayan
- Görüntünün odak noktasına düşmemesinden doğan durum.
- Out of focus, blurred, unsharp, hazy.
- Muddy.
- Blurry.
bulanık basmak
- Mackle.
hale
- Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
- Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
- Sağlam, dinç, zinde.
- Sürüklemek.
- Bk. ışık aylası
- Bk. ayla.
- Bk. ağıl
- Bk. ayla
- Renkli yuvarlak bir yapıyı (inklüzyon cisimciği veya glakomu) çevreleyen renkli veya şeffaf daire, ayla.
- Gözün muayenesi sırasında görülen ve makula lüteayı çevreleyen daire.
getir
- [getirmek] bring, get, bring along, bring in, carry, bear, convey, fetch, introduce, take into, usher, work up.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bulanıkbulanık basmakbulanık çevrinmebulanık filmbulanık görüntübulanık mantıkbulanık sahnebulanık suda balık avlamakbulanık sularbulanık şişkinlikbulanbulan kimsebulan şey veya kimsebulancakbulandırhalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirihale uygunlukhale yola koymakhalebhalebehalebıhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği