brought in through ne demek?
- Taşı
taşı
- Bowl, vessel.
brought in line
- Siraya sok
brought
- Bring.
- Getirmek; vermek (ceza), kazandırmak, neden olmak; razı etmek, ikna etmek
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
through
- Doğru, doğruca
- Arasından, baştan başa
- Tamamen
- Yüzünden
- Sayesinde, içinden
- Bir uçtan bir uca, baştan sona
Türetilmiş Kelimeler (bis)
brought in linebroughtbrought aboutbrought backbrought close togetherbrought disorderbrought downbrought forthbrought forwardbrought honor tobroughbroughambro7nchopneumoniabroachbroach filebroacherbroachinginin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree