bozulma orani ne demek?
- Hazard rate
hazard
- Tehlikeye atmak, riske sokmak, riske girmek, tehlikeye maruz kalmak, söylemek
- Baht, şans, tehlike, riziko
- Tenis kortunun servis atılan tarafı
- Eski bir çeşit zar oyunu
- Bilardo oyununda bir vuruş
- Golf oyununda mânia
- Tehlikeye atmak, şansa bırakmak
- Cüret göstermek
bozulma boşalması
- Disruptive discharge
bozulma bölgesi
- Konutların ve öbür toplumsal hizmetlerin düşük nitelikli olduğu, insanları arasında da hırsızlık, saldırı, cinsel sapma ve sapıtmalar gibi türlü toplumsal bozuklukların yaygın bulunduğu yerleşme (genellikle kent) bölgesi.
- Area of deterioration.
- Aire de détérioration
oran
- Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
- İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp.
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.
- İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı.
- İki niceliğin bölümü.
- İki niceliğin bölümü.
- İncelenen nüfusta belli bir sürede görülen iki olaydan birinci olay sayısının ikinci olay sayısına bölünmesiyle elde edilen değer.
- Ölçü, nispet, derece.
- Tahmin.
- Ölçülü, hesaplı.