oran ne demek?
- Büyüklük, nicelik, derece bakımından iki şey arasında veya parça ile bütün arasında bulunan bağıntı, nispet
Dini, dili ne olursa olsun her insan doğup büyüdüğü, ekmeğini kazandığı toprak üstünde korkusuz, güven altında yaşadığı oranda kendini mutlu duyuyordu.
N. Cumalı - İki şeyin birbirini tutması, karşılıklı uygunluk, tenasüp.
- Akıl yoluyla gerçeğe yakın olduğuna inanılarak verilen yargı, tahmin.
- İki büyüklük, iki nicelik arasındaki bağıntı.
- İki niceliğin bölümü.
- İki niceliğin bölümü.
- İncelenen nüfusta belli bir sürede görülen iki olaydan birinci olay sayısının ikinci olay sayısına bölünmesiyle elde edilen değer.
- Ölçü, nispet, derece.
- Tahmin.
- Ölçülü, hesaplı.
- Anlayış.
- Abartma, abartı.
- Özel işaret, nişan.
- 1. ölçü, nispet, derece. ölçülü, hesaplı. 2. tahmin. 3. anlayışlı. 4. abartma, abartı. 5. özel işaret, nişan.
- Ölçü, mikyas.
- Port city in northwestern Algeria and the country's 2nd largest city.
- Ratio.
- Proportion.
- Rate.
- Relation.
- Measure.
- Percentage.
- Incidence.
- Estimate.
- Symmtry.
- Proportion
- Proportion
oran bilgisi
- Rate information
oran birimi
- (Resim, Heykel, Mimarlık) (Lat. modulus, modus = ölçü) Bir sanat yapıtında bütün parçaların saptanmasında temel olan ölçü birimi. Örneğin, eski Yunanda sütunların boyu, aralıkları gibi ölçülerin saptanması içinoran birimi olarak sütun çapı alınırdı.
- Module.
- Module
- Modulus