bono vermek ne demek?
- Borç alındığını gösteren vadeli senedi imzalayıp teslim etmek
Borçlanalım size. Bono verelim günü geldiğinde bir kolayını bulur öderiz.
Zeyyat Selimoğlu
bono imzalayan kimse
- Maker.
bono kırdırmak
- Bir bonoyu, süresi dolmadan, eksiğine paraya çevirmek.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.