birine iyi gelmek ne demek?

  1. (en)Do s.o. good

do

  1. Gam (II) dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses.
  2. Bu sesi gösteren nota işareti.
  3. (en)Syllable attached to the first tone of the major diatonic scale for the purpose of solmization, or solfeggio.
  4. (en)It is the first of the seven syllables used by the Italians as manes of musical tones, and replaced, for the sake of euphony, the syllable Ut, applied to the note.
  5. (en)In England and America the same syllables are used by many as a scale pattern, while the tones in respect to absolute pitch are named from the first seven letters of the alphabet.
  6. (en)To place; to put.
  7. (en)To cause; to make; with an infinitive.
  8. (en)To bring about; to produce, as an effect or result; to effect; to achieve.
  9. (en)To perform, as an action; to execute; to transact to carry out in action; as, to do a good or a bad act; do our duty; to do what I can.
  10. (en)To bring to an end by action; to perform completely; to finish; to accomplish; a sense conveyed by the construction, which is that of the past participle done.

birine aman vermemek

  1. (en)Give s.o. no quarter

birine amir gibi davranmak

  1. (en)Lord it over s.o.

iyi

  1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
  2. Bol, yararlı, kazançlı.
  3. Çok.
  4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
  5. Esen, sağlıklı.
  6. Yerinde, uygun.
  7. Yeterli, yetecek miktarda olan
  8. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
  9. (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
  10. Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.

gelmek

  1. Getirmek
  2. Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak
  3. Geriye dönmek
  4. Oturmaya, ziyarete gitmek.
  5. İsabet etmek.
  6. Varmak, ulaşmak.
  7. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek.
  8. Ortaya çıkmak, doğmak.
  9. Belli bir süre dolmak
  10. (en)Put in.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

birine aman vermemekbirine amir gibi davranmakbirine bir şeyi inandırmakbirine bir teklifte bulunmakbirine bir yumruk indirmekbirine haber bırakmakbirine ihanet etmekbirine iltifat etmekbirine karşı birlik olmakbirine karşı sorumlu olmakbirincbirincasıfbirincibirinci ağırlıkbirinci alaniyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın