birbirine bağlamak ne demek?
- Leash.
birbirine bağlama
- Concatenation.
birbirine bağlı
- Interdependent, close knit, solid, synergistic.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbirine bağlamabirbirine bağlıbirbirine bağlı belgelerbirbirine bağlı olaylar dizisibirbirine bağlı olmakbirbirinebirbirine açılan odalarbirbirine açılmakbirbirine akanbirbirine baglabirbirindenbirbirinden ayırmakbirbirinden ayrıbirbirinden ayrı veya uzakbirbirinden ayrılmakbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip