birbirine akan ne demek?
- Interfluent.
birbirine açılan odalar
- Interconnecting rooms
birbirine açılmak
- Communicate.
akan
- Bir yerden bir yere doğru akan, giden.
- Akıp gitmekte olan.
- Hareket eden, akan.
- Çeşme, pınar.
- Deve ayağını bağladıkları ip.
- Flowing, running, runny, effusive.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbirine açılan odalarbirbirine açılmakbirbirine baglabirbirine bağlamabirbirine bağlamakbirbirinebirbirine bağlıbirbirine bağlı belgelerbirbirine bağlı olaylar dizisibirbirine bağlı olmakbirbirindenbirbirinden ayırmakbirbirinden ayrıbirbirinden ayrı veya uzakbirbirinden ayrılmakakanakan metinakan miktarakan su yosun tutmazakan sular durmakakan yıldızakanakakanayakancanakanerakaakaalaakabakabane diseaseAkabane hastalığı